Kerbela Olayı, İslam tarihinin en derin yaralarından birini oluşturmakta ve mezhep çatışmalarını daha da keskinleştirmekte olan, son derece mühim bir olaydır. Hz. Ali ile Hz. Muaviye arasındaki Sıffin Savaşı’nın akabinde İslam dünyasında meydana gelen bölünmelerin bir neticesi olarak zuhur eden Kerbela Olayı nedir, bu olayın tarihi ile ilgili bilgileri araştırdık ve sizler için topladık.
Muaviye’nin vefatından sonra halifeliğin Hz. Hüseyin’e geçeceğine dair sözlerine karşın, oğlu Yezid’in halife olmasıyla patlak veren Kerbela Olayı’nın sonuçları oldukça büyüktür. “Kerbela Olayı Nedir” başlığı altında, bu çatışmanın ayrıntılarını da içeren içeriğimizle sizlere bilgi sunmaktayız.
Kerbela Olayını Tarihçesi
Hz. Muhammed’in 632 yılındaki vefatı sonrasında, Müslüman toplumun karşısına çıkan en büyük sorulardan biri, İslam Devleti’nin liderliğinin kimin eline geçeceğiydi. Toplumun bir kesimi Ebu Bekir’in halife olmasını destekledi ve böylece Ebu Bekir, Müslümanların lideri oldu. Ebu Bekir’den sonra sırasıyla Ömer bin Hattab, Osman bin Affan ve Ali bin Ebu Talib halifelik makamına geçti.
656 yılında, Hz. Osman bazı isyancılar tarafından şehit edildi. Onun şehadetinin ardından halife olan Hz. Ali’den, Hz. Osman’ın öcünün alınması talep edildi. Ancak Hz. Ali, durumun sakinleşmesini beklemek isteyen Hz. Osman’ın amca oğlu Muaviye’ye sabır gösterilmesini istedi. Bu durum üzerine Muaviye ile beraber Talha, Zübeyr ve Aişe, Hz. Ali’ye kızdılar.
Hz. Osman’ın intikamının alınmaması üzerine Zübeyr ve Talha bir ordu toplayarak harekete geçtiler. Hz. Ali bu durumu bir isyan olarak gördü ve iki taraf arasındaki sözlü tartışmalar kısa sürede savaşa dönüştü. Bu savaşta sahabe olan Talha ve Zübeyr öldürüldüler ve Hz. Aişe Medine’ye geri gönderildi.
Bu olaylar sonucunda ortaya çıkan bölünme üzerine Muaviye, Hz. Ali’nin hilafetini tanımadığını ve Hz. Osman’ın intikamını almadığını ileri sürerek kendi hilafetini ilan etti. Bu ilanla birlikte İslam Devleti ikiye bölündü: bir yanda Hz. Ali, diğer yanda Muaviye.
Hz. Ali, Muaviye’nin hilafetini ilan etmesinden sonra beş yıl daha halife olarak görev yaptı fakat 661 yılında sabah namazında Haricilerden Abd’ûr – Rahman İbn – i Mûlcem tarafından düzenlenen bir suikast sonucu şehit edildi. Hz. Ali’nin şehadetinden sonra Muaviye, 20 yıl daha İslam Devleti’nin başında kaldı.
Muaviye, yönetimi sırasında henüz hayattayken halktan oğlu Yezid’e biat etmelerini talep etti ancak Hasan ile yapılan antlaşma sebebiyle kendi destekçileri dahil olmak üzere kimse Yezid’e biat etmedi. Yine de Yezid, 680 yılında babası Muaviye’nin vefatının ardından tahta çıktı.
Kerbela Olayı Ne Zaman Gerçekleşti?

Muaviye’nin vefatı sonrası, halifeliğin Hz. Hüseyin’e geçmesi beklenirken, bu görev Muaviye’nin oğlu Yezid’e devredilmiş ve bu olayın tarihi 10 Ekim 680 olarak kaydedilmiştir.
Peki, bu önemli tarihi olay nerede gerçekleşmiştir? İslam tarihinde derin izler bırakan Kerbela Olayı, Irak’ın başkenti Bağdat’ın yaklaşık 100 km güneybatısında yer alan Kerbela şehrinde gerçekleşmiştir.
Kerbela Olayı Nerede Gerçekleşti?
Küfe’nin sayıca az olan halkı ve Hz. Hüseyin ile onun destekçileri, Irak’ın Kerbela şehrinde Yezid’in yaklaşık 5000 askerlik ordusuyla yüzleşmek zorunda kalmışlardır. Bu çatışmada, Hz. Hüseyin ve beraberindeki 72 yoldaşı şehit düşmüş, Hz. Hüseyin’in ailesi ise esir edilmiştir.
Kerbela Olayı’nın Yaşanmasının Sebepleri
Hz. Muaviye’nin vefatı sonrası, tahta geçmesi beklenen Hz. Hüseyin yerine Muaviye’nin oğlu Yezid halife olmuştur. Bu durum, halifenin demokratik yollarla seçilmesi gerektiği inancına ters düşmekte ve Yezid’in halifeliği ile yönetim saltanata dönüşmekteydi. Yezid tahta çıkar çıkmaz, Medine valisine itaat çağrısı içeren mektuplar göndererek otoritesini pekiştirmeye çalıştı.
Öte yandan, Hz. Ali’ye derin bağlılık duyan Küfe halkı, Yezid’in halifeliğini kabul etmeyi reddetti. Emeviler döneminde başkentin Şam’a taşınması ve Küfe’nin ekonomik olarak zayıflaması da halkın hoşnutsuzluğunu artırdı. Bu sebeplerle Küfe halkı, Hz. Ali’nin oğlu Hz. Hüseyin’e bağlılıklarını ifade eden mektuplar yazarak onu şehirlerine davet etti. Hz. Hüseyin, Küfe’de kendisini destekleyen kalabalık bir topluluğun olduğuna inanarak bu daveti kabul etti ve yola çıktı.
Ailesini de yanına alarak Küfe’ye doğru yola çıkan Hz. Hüseyin, Kerbela’da Yezid’in ordusuyla karşı karşıya geldi. Kendi ordusunda sadece 70 kişi bulunurken, Yezid’in ordusu 4500 kişilik güçlü bir kuvvetti. Bu dengesiz mücadelede Hz. Hüseyin ve yanındakiler şehit olmuş, ailesi esir alınmıştır. Bu kanlı çatışma tarihe Kerbela Olayı (Katliamı) olarak kaydedilmiştir.
Kerbela Olayı’nın Özeti
Bu olaylar zincirinin ardından Yezid, Hz. Hüseyin’e karşı yaklaşık 30 bin askerden oluşan bir ordu yollamıştır. Hz. Hüseyin ve yanındakilerin bulunduğu kamp, Yezid’in ordusu tarafından çevrilmiş ve kampa su akışı kesilerek kuşatma şartları ağırlaştırılmıştır. Miladi takvimle 10 Ekim 680 tarihinde, Yezid’in güçleri ile Hz. Hüseyin ve beraberindekiler arasında yaşanan çatışmada, Hz. Hüseyin ve ailesi şehit edilmiştir. Hz. Hüseyin’in şehadetinin ardından, Yezid’in askerleri kamp içindeki çadırları yağmalamış ve esir aldıkları kadınları ile çocukları Şam’a götürmüşlerdir.
Kerbela Olayı’nda Küfeliler Neden İhanet Etti?
Kufeliler, Yezid’in halifeliğini reddederek Mekke’ye gelmiş ve Emevilere karşı birleşme çağrısında bulunarak Hz. Hüseyin ve ailesini kendi şehirlerine davet etmişlerdir. Hz. Hüseyin, babası Hz. Ali ve ağabeyi Hz. Hasan’a daha önce ihanet eden Kufelilerin bu davetine şüpheyle yaklaşmış ve durumu değerlendirmek üzere amcasının oğlu Müslim bin Akil’i Kufe’ye göndermiştir.
Müslim bin Akil’in varışıyla Kufe’de 18 bin kişi Hz. Hüseyin’e biat etmiş fakat sonrasında Kufeliler yine ihanet ederek Müslim’in Emeviler tarafından öldürülmesine sessiz kalmışlardır. Kufelilerin biatını memnuniyetle karşılayan fakat Müslim’in ölümünden habersiz olan Hz. Hüseyin, ailesiyle birlikte Kufe’ye doğru yola koyulmuştur.
Yolculuk esnasında Müslim’in akıbetini öğrenen Hz. Hüseyin, Kufe’ye gitme kararını yeniden değerlendirmeye başlamıştır. Ancak Müslim’in oğullarının babalarının intikamını almak istediklerini ifade etmeleri üzerine Hz. Hüseyin, yolculuğuna devam etmeye karar vermiştir.
Kerbela Olayı’nın Sonuçları Nelerdir?

10 Ekim 680’de yaşanan Kerbela Olayı, İslam dünyasında mezhepsel ayrılıkları daha da derinleştirmiştir. Bu çatışmanın ardından Sünni ve Şii arasındaki gerilimler artmış ve Şii mezhebi kendini göstermeye başlamıştır. Kerbela Olayı, hem Sünni hem de Şii Müslümanlar için ortak bir yas günü olarak kabul edilir. Şii ve Alevi toplulukları, bu olayı her yıl Muharrem ayında oruç tutarak ve törenler düzenleyerek anarken, Sünniler ise mevlid okuyarak bu günü anmaktadır. Ayrıca, her yıl Muharrem ayının onuncu gününde kutlanan Aşure Günü, Hz. Hüseyin’in şehit edildiği gün olarak da bilinir. Hz. Hüseyin’in Kerbela’da şehit edilmesi, Sünnilik için de derin bir üzüntü kaynağıdır ve bu nedenle Yezid’in adı Sünni toplum içinde de anılmaz.
