Tarihtekiler.com

  1. Anasayfa
  2. »
  3. TÜRK TARİHİ
  4. »
  5. 1. Meşrutiyet Dönemi

1. Meşrutiyet Dönemi

Tarihtekiler.com Tarihtekiler.com -
60 0
1. meşrutiyet dönemi

Meşrutiyet denemesinin bir parçası olan ve Osmanlı’da 1876 yılında II. Abdülhamid tarafından ilan edilen 1. Meşrutiyet Dönemi, Osmanlı’nın toplumsal ve entelektüel tarihinde bir dönüm noktasıdır.

Yaklaşık 100 yıl önce başlamış uzun bir toplumsal ve ekonomik dönüşüm sürecinin siyasal bir sentezi olan 1. Meşrutiyet, derin bir dönüşüm sürecindeki bir toplumun karşılaştığı sorunların resmini sunmaktadır. İmparatorluğun karşı karşıya olduğu çeşitli sorunlar, üst ve orta sosyal tabakaları doğrudan etkilemiştir. Bu yönleri ile 1. Meşrutiyet dönemi; Osmanlı’nın en yeni sosyal grubu olan orta sınıfa dair de bir kavrayış sağlamaktadır.

19. Yüzyılda Başlayan Anayasa Talepleri

Osmanlı İmparatorluğu’nda 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren anayasa talepleri başlamıştır. Bu talepler, Avrupa’da başlayan 1848 Devrimleri ile duyulmaya başlanmış, ardından anayasa ve parlamenter sistem talepleri dile getirilmiştir.

Modernleşme ve toplumun önde gelenlerinin yurt dışında olması sonucunda yönetim şeklinin değiştirilmesi, anayasa yapılması ve parlamento kurulması talepleri artmıştır. Ekonomik ve siyasi krizden çıkmanın yolunun padişahın yetkilerinin anayasa ve parlamento ile sınırlandırılmasından geçtiği düşünülmüştür.

Modernleşme ve toplumun önde gelenlerinin yurt dışında bulunması sonucunda yönetim şeklinin değiştirilmesi, anayasa yapılması ve parlamento kurulması talepleri artmıştır. Ekonomik ve siyasi krizden çıkmanın yolunun padişahın yetkilerinin anayasa ve parlamento ile sınırlandırılmasından geçtiği düşünüldü.

Meşruti monarşi taleplerinin güçlenmesi ve 2. Abdülhamid’in bu yönetim biçimini kabul edecek bir padişah olarak tahta çıkmasıyla Osmanlı İmparatorluğu’nda meşruti monarşiye geçilmeye çalışıldı. Osmanlı İmparatorluğu’nun İlk Anayasası 1876’da yayınlandı ve Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşüne kadar geçerli oldu. Anayasayı şekillendirmek ve onaylamak için parlamentoya ve seçimlere ihtiyaç vardı. Osmanlı İmparatorluğu’nda daha önce yönetim nedeniyle seçim yapılmamıştı.

1. meşrutiyet dönemi

1. Meşrutiyet Dönemi ve Meclis-i Mebusan

1876 yılında başlayan 1. Meşrutiyet Dönemi’nde Meclis-i Mebusan, 1877’de açıldı. İlk oturum için toplam 119; 1877’deki savaş nedeniyle, ikinci oturum için ise 113 mebus seçildi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR  İbrahim Müteferrika ve Matbaa

Geçici Seçim Yönetmeliğine göre; milletvekilleri, vilayetlerin, sancakların vs. idare meclisleri tarafından seçilmiştir. Bu meclisler, 1864 ve 1867 idare kanunları uyarınca kurulmuştu ve büyük ölçüde yerel eşrafın yönetimindeydi.

Vilayet başına düşen mebus sayısı İstanbul tarafından belirleniyor, valiler ise bu sayıyı Müslim ve gayrimüslimler arasında paylaştırıyordu. Özel uluslararası statüye sahip bölgeler Meclis-i Mebusan’da temsil edilmezken, Lübnan ve Kırcaali gibi diğer bölgeler de özel statülerini tehlikeye atmamak için milletvekili seçmekte isteksiz davrandılar.

İkinci dönem seçimleri, seçim kanunu çıkarılmasına ilişkin anayasal hükme rağmen, yine Geçici Seçim Yönetmeliğine dayanılarak yapılmıştır. Milletvekilliği için aranan nitelikler; 25 yaş ve üzeri, dil (okuma yazma ve resmi dil olan Türkçe) ve medeni ve siyasi haklara sahip olmanın yanı sıra, güven ve saygınlık uyandıran ve vergi ödeme yeterliliğine sahip olmayı gerektiriyordu.

Bu son iki durum, dönemin Sosyo-kültürel yapısının değerlendirilmesinde son derece önemlidir. Sultan, 1845 gibi erken bir tarihte, taşra eşrafının varlığını ve gücünü, onları reformlarla ilişkilendirmek için önde gelen taşra liderlerinden oluşan bir meclis toplayarak kabul etmişti.

1. meşrutiyet dönemi

Osmanlı’da İlk Anayasa Sonrası

Osmanlı İmparatorluğu’nun İlk Anayasası 1876’da yayınlandı ve Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşüne kadar geçerli oldu. Anayasayı şekillendirmek ve onaylamak için parlamentoya ve seçimlere ihtiyaç vardı.

Osmanlı İmparatorluğu’nda daha önce yönetim nedeniyle seçim yapılmamıştı. Hazırlanan Anayasa ile 1877 yılında iki kez seçim yapılabildi. Osmanlı İmparatorluğu’nun 1878’de Rus İmparatorluğu karşısında yenilgiye uğraması ve Meclis-i Mebusan’da muhalefetin oluşması nedeniyle padişahın meclisi süresiz olarak tatil edildi ve Anayasa rafa kaldırıldı.

Meclis 30 yıl boyunca kapalı kaldı ve Anayasa yürürlükten kaldırıldı. 1908’de meşrutiyetçi faaliyetlerin yeniden ortaya çıkması sonucunda padişah, meclisin yeniden açılmasını ve seçimlerin yapılmasını tercih etti.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR  II. Viyana Kuşatması ve Sonuçları

Osmanlı İmparatorluğu 1908’den dağılışına kadar aynı Anayasa ile yönetildi ve Anayasa altı kez değiştirildi. 1908’de meşrutiyetin yeniden ilan edilmesiyle birlikte Osmanlı İmparatorluğu’nda bir özgürlük ortamı oluşmuş, partiler ve cemiyetler siyaset sahnesinde yerlerini almışlardır.

1. meşrutiyet dönemi

İttihat ve Terakki Cemiyeti

Bunlardan ilki, meşrutiyetin yeniden ilan edilmesini sağlayan ve ülkede her geçen gün sesini duyuran İttihat ve Terakki Cemiyeti’dir. Meşrutiyetin yeniden ilanıyla birlikte seçimler yapıldı ve padişahın yetkileri kısıtlandı.

1908 seçimleriyle birlikte İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin varlığı Meclis-i Mebusan’da hissedilmeye başlanmış, bu etki 1912 ve 1914 seçimlerinde de kendini göstermiştir.

I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı

1914’te I. Dünya Savaşı başladı ve Osmanlı İmparatorluğu da savaşa katıldı. Osmanlı İmparatorluğu savaştan ağır hasar aldı ve yenik düştü, sonuç olarak işgal ve yaptırımlarla karşı karşıya kaldı.

Osmanlı’nın savaşa girmesine İttihat ve Terakki liderleri neden olmuştu. Bu nedenle İttihat ve Terakki’ye karşı düşmanlık ve muhalefet başladı. Savaşın sona ermesiyle İttihat ve Terakki Cemiyeti dağıldı ve tarih sahnesinden çekildi, ancak etkisi ve düşüncelerinin yeniden ortaya çıkacağı korkusu çevreyi sardı.

Birinci Dünya Savaşı sırasında Meclis-i Mebusan açık kalmış ve görev süresi 1918 yılı sonuna kadar uzatılmıştı. Meclis, 1914 seçimleriyle açılmış, padişah tarafından seçim yapılması için kapatılana kadar kesintisiz çalışmıştı.

Savaş sonrası ateşkesle birlikte Müttefikler ülkeyi ve hükümeti işgal ederken Osmanlı İmparatorluğu’nda Milli Mücadele başlamış ve padişah Müttefiklerle iyi geçinmeye çalışmıştı.

Mütareke Dönemi’ne girilmesiyle birlikte ülkenin bağımsızlığı için çözümler aranmış, birçok parti ve cemiyet kurulmuştur. Ateşkes devam ederken bir yandan barış görüşmeleri yapılmış, diğer yandan işgal faaliyetleri devam etmiştir. Ülke çıkış yolu ararken seçimlerin yapılması ve parlamentonun açılması talepleri arttı. Mütareke ile birlikte sol siyaset de faaliyete geçti ve onlar da seçimler için mücadele etti. 1919 Seçimlerinin diğerlerinden farkı, birçok gelişmenin yaşandığı bir dönemde yapılmış olmasıdır.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR  İbni Sina Kimdir?
tarihtekiler.com-logo- küçük

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir