Tarihtekiler.com

Karl Marx

Tarihtekiler.com Tarihtekiler.com -
62 0
karl marx kimdir?

2024 yılı, dünya tarihinde en etkili yazarlardan biri olan Alman filozof ve Komünist Manifesto’nun yazarı Karl Marx’ın doğumunun 206. yıldönümü. Peki, Karl Marx’ın hayatı nasıldı? Marksizm nasıl Marksizm oldu? Bu yazıda, ünlü filozofu daha yakından tanıyacağız…

Karl Marx’ın Gençlik Yılları

Almanya’da dünyaya gelen Karl Marx, üniversite eğitimini Bonn Üniversitesi’nde tamamladı. Henüz öğrenciyken, Berlinli profesör G.W.F.’nin felsefesi ile tanıştı. Daha sonra, din ve toplum hakkında radikal görüşlere sahip bir grup olan Genç Hegelciler’e katıldı.

Öğrencilik yıllarında, sarhoşluktan hapse atılmıştı. Hatta, bir öğrenci ile düello bile yapmıştı. Ancak, Genç Hegelciler ile olan ilişkisi, onun radikalleşmesine yardımcı oldu ve hayatının gidişatını etkiledi. Din ve siyaset konusundaki aşırı görüşleri ve Genç Hegelci ile olan ilişkisi nedeniyle, hükümet onun akademik kariyerini reddedince gazeteci olarak çalışmaya razı olmak zorunda kaldı.

1840 yılında, kendini ülkesi olmayan bir adam olarak buldu. İki yıl sonra Prusya’dan kovulup gittiği Fransa’dan da kovuldu. 1948 yılı geldiğinde, Belçika da onu reddedince Prusya’yı terk etmek zorunda kaldı. Ertesi yıl, İngiltere’ye taşındı ancak vatandaşlık verilmedi. Birkaç yıl önce Amerika’ya taşınmayı bile düşünmüştü.

karl marx ve marksizm

Karl Marx’ın Yaşadığı Zorluklar

1849 yılının başında, Karl Marx ve ailesi İngiltere’ye taşındı. Londra’ya geldikten bir yıl sonra kirayı ödeyemediği için iki odalı dairesinden atıldı.

On yıllar boyunca, alacaklılardan saklanmak için sahte bir isim kullanmak zorunda kaldı. Bazı günler evinden bile çıkamıyordu. Çünkü, karısı Jenny yiyecek almak için pantolonunu rehin vermek zorunda kalıyordu.

Arkadaşı Friedrich Engels, Marx’a sık sık para gönderiyordu. 1865 ile 1869 yılları arasında, Engels ona toplamda 35.000 USD’nin üzerinde borç göndermişti. Marx, 50. doğum gününde Engels’e yazdığı bir mektupta annesinin şu sözlerini hatırlattı: “Keşke Karl sadece yazmak yerine sermaye yapsaydı.”

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR  Çernobil (Chernobyl) Faciası

Londra’ya taşındıktan kısa bir süre sonra, ilk Marksist siyasi parti olan Komünist Birliği’nin Britanya şubesini örgütledi. Grubun radikal üyelerinden biri, Marx’ın yeterince devrimci olmadığına inanıyordu ve onu öldürmeyi planlıyordu.

Bir gün, birlik toplantısında Marx’ı düelloya davet etti. Marx bunu reddetti ancak bu durum, İngiltere’de Birliğin sona ermesine yol açtı.

Karl Marx’ın Ölümü ve Cenazesi

Karl Marx, ne yazık ki Londra’ya taşındıktan sonra ölümüne kadar sefalet içinde yaşadı. Beş parasız öldü ve cenazesine de sadece 11 kişi katıldı. 1862 yılında Marx, Engels’e şöyle bir mektup yazdı:

“Böyle berbat bir hayat yaşanmaya değmez.”

Ancak yirmi yıl daha yaşamaya devam edecekti. Öldüğünde meteliksizdi ve 17 Mart 1883’teki cenazesine yalnızca 11 kişi katıldı.

Marx’ın çalışması Vladimir Lenin adlı genç bir Rus devrimciyi etkilememiş olsaydı, gözden kaybolabilirdi. Lenin, Das Kapital’i okuduktan sonra, Marx’ın ölümünden yedi yıl sonra kendisini Marksist ilan etti. Lenin daha sonra, Rusya Komünist Partisi’nin kurucusu, Bolşevik Devrimi’nin lideri, Sovyet devletinin mimarı ve ilk başkanı olacaktı.

karl marx ve komunist manifesto

Marksizm Nasıl Marksizm Oldu?

Rusya’da 1905 devriminin patlak vermesine giden yıllarda, sosyalist revizyonizmin Alman savunucusu Eduard Bernstein, Marksist meslektaşlarını “isimsiz kitlelere neredeyse efsanevi bir inancın” tehlikeleri konusunda uyardı.

Çok şüpheci biri olan Bernstein, Karl Kautsky ve uluslararası sosyalist hareketin diğer liderlerinin, örgütlü ve disiplinli bir işçi sınıfının kendiliğinden ortaya çıkışına çok fazla güvenmelerinden endişe ediyordu. Ona göre, tıpkı Fransız Devrimi’nin teröre sürüklenmesi gibi, kitleler bir kez daha şiddetli bir aleve dönüşebilirdi.

Marksizm, birçok farklı biçime bürünür. Burada icat edildiği iddia edilen çeşitlilik, Marksizmin Marx’tan sonraki ilk istikrarlı biçimidir. Marksist sosyalizmin, Karl Marx’ın 1883’teki ölümü ile Büyük Savaş’ın başlangıcı arasındaki yaklaşık 30 yıl içinde, Avrupa’da baskın bir varlık haline gelen bir çeşididir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR  1929 Büyük Buhran Dönemi

Klasik Marksizm, bizzat Karl Marx’ın yazıları ve aktivizmiyle bağlantılıdır ancak onlardan farklıdır. Morina’nın tanımlamasına göre çeşitli şekillerde “bir okul, bir dünya görüşü, bir silah, dünyayı açıklamaya yönelik bir doktrin ve onu değiştirmeye yönelik bir programdır. Ve kurucu nesli oluşturan 9 kahramanın yaratımı olarak tasvir edilir.

Aralarında Karl Kautsky, Jules Guesde, Eduard Bernstein, Vladimir Lenin ve Rosa Luxemburg’un da yer aldığı bu 9 kişi, siyasi ve felsefi açıdan farklı da olsa, farklı kronolojik ve coğrafi kökenlere sahip bir gruptur. Fransa, Avusturya, Almanya ve Rusya olmak üzere çok farklı koşullarda yaşamış ve çalışmışlardır.

karl marx

Burada vurgulanan ortak özellikler arasında; Karl Marx‘ın çalışmasının ilk ciddi öğrencileri arasında yer almak, kendilerini farklı bir biçimde meşgul bir türden “Marksist entelektüeller” olarak tanımlamak ve kişisel ve siyasi görüşlerinden oluşan bir “ulusötesi ağ” kurmak yer almaktadır.

Yakın zamanda Elizabeth Janik tarafından İngilizceye çevrilen The Invention of Marksism’de Christina Morina’nın tutkusu budur. Bernstein, Kautsky, Lenin, Jean Jaurès, Rosa Luxemburg ve diğer erken dönem Marksist aydınlar üzerine bir inceleme olan kitap, herhangi bir yazar için fazlasıyla iddialı olan, nefes kesici bir alt başlık taşıyor: “Bir Fikir Her Şeyi Nasıl Değiştirdi?”

Her ne kadar Marksizm fikrinin, gerçekte ne içerdiğine dair kesin cevaplar sunmasa da, Marksizmin çeşitli tarihine ve parti liderlerinin hayatlarına dair anlayışımızı zenginleştiren kişisel ve biyografik ayrıntılardan oluşan bir karmaşa sunmaktadır.

Marksizmin Tarihi Nasıl Yazıldı? 

Sosyalist geleneğin anlamı ve mirası konusunda siyasi görüşlerin keskin bir şekilde bölündüğü geçtiğimiz yüzyılda; tarihçiler iki anlatı tarzından birini seçme zorunluluğu hissettiler: muzaffer ya da trajik. Bu yaklaşımların her ikisinin de ideolojisi vardır. Ancak, ikisi de Marksist geçmişin siyasi gerçekleriyle gerçek anlamda dürüst bir hesaplaşmaya izin vermemiştir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR  Marie Antoinette

Eğitimi, Almanya’daki Bielefeld Üniversitesi’ndeki sosyal ve politik tarih yöntemlerini yansıtan bir bilim adamı olan Morina, güçlü ideolojik yargılardan kaçınan ve tarihsel olgulara daha fazla vurgu yapan bir tarih yazmaya koyuldu. Yazdığı bu kitap, aynı zamanda onun çocukluğunda Doğu Almanya’da yaşadığı, sadece ismen sosyalist olduğu iddia edilen otoriter bir devletin “saçmalıklarına ve insanlık dışılığına” tanık olduğu kendi deneyimlerini de yansıtmaktadır.

Kitapta, Marksizm’in belirli bir teoriden çok, ortak bir dil ve çeşitli rakip yorumlara yol açan bir dizi gayri resmi eğilim olarak portresi çizilmektedir. Bu 9 kahramanın her biri, Marx’ın fikirlerinin siyasi olayları açıklamak ve değerlendirmek için ortak bir çerçeve haline geldiği yavaş ve duygusal bir süreçten geçmiştir.

Bu çerçeve Marksist doktrin olarak kabul edilse de, kitabın yazarı Morina, Marksizmin yaratılışının kendisinin ancak yavaş yavaş gelişen “geniş bir siyasi proje” olduğunu belirtiyor. Bu terim, ancak 1870’lerde ve 1880’lerde Marx ve Engels’in eserlerinin çeşitli baskı ve çevirilerle dünyaya yayılmasıyla “ideolojik anlam ve siyasi ağırlık” kazandı. Sonuç olarak, bize bu erken dönem Marksistleri hakkında çok şey anlatan, ancak kapsamlı bir teori veya fikir olarak Marksizm hakkında çok daha az şey anlatan bir kitap ortaya çıktı.

tarihtekiler.com-logo- küçük

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir